Gsgm-meb Ortak Akıl Toplantısı Sonuç Bildirgesi Yayınlandı

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü(GSGM) ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın(MEB) ortaklaşa düzenlediği "Ortak Akıl Toplantısı" sonuç bildirgesi yayınlandı.

15 Temmuz 2011, Cum

Anasayfa / Haberler / Spor Haberleri

16-18 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Grand Cevahir Otel'de GSGM ve MEB üst düzey yöneticileri ile 81 il müdürlerinin katıldığı "Ortak Akıl Toplantısı" düzenlendi.İlk defa düzenlenen ve 3 gün süren toplantının Sonuç Bildirgesi tamamlanarak yayınlandı.50 maddeden oluşan sonuç bildirgesinde toplantının amacının; sportif faaliyetlerin planlanması koordine edilesi ve uygulanmasında iki kurum arasında ortak çalışma alanlarının belirlenerek yaşanan sorunların giderilmesinin hedeflendiği belirtildi.GSGM ve MEB ortak noktasının 'çocuklarımızın, gençlerimizin iyi bir eğitim ve spor kültürü almasıdır' denilen sonuç bildirgesinde 'çocuklarımızın hem okuyan hem de iyi spor yapan bireyler olması için hep birlikte yürümek adına attığımız adımların ilki olan bu çalıştayın ruhunun ve mantığının bundan sonra atılacak adımlarda da korunması önemli' ifadelerine yer verildi.İstanbul'da 3 gün süreyle devam eden Ortak Akıl Toplantısı'nda illerde yaşanan sorunlara; tesislerin ortak kullanımı, koordinasyon eksikliğinin giderilmesi, sportif faaliyetlere öğrencilerin katılımının artırılması, okul spor kulüplerinin artırılması, Okul Sporları Federasyonu'nun geliştirilmesi, görevlendirmelerde yaşanan sıkıntıların aşılması, ücretlendirmelerde yaşanan sıkıntıların aşılması ve Beden Eğitimi dersi müfredatının güncelleştirilmesi ve spor kültürünün yaygınlaştırılması başlıkları altında 8 maddelik çözüm önerisi getirildi.

SONUÇ BİLDİRİSİ
16-18 Temmuz 2009 tarihleri arasında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı taşra teşkilatlarının 81 İl Müdürleri ve üst düzey yönetiminin katılımı ile gerçekleştirilen “Ortak Akıl Toplantısı” çerçevesinde aşağıda belirtilen 50 maddelik sonuçlara ulaşılmıştır.

AMAÇ
1.Bu çalıştayın amacı sportif faaliyetlerin planlanması, koordine edilmesi ve uygulanması, spor bilincinin oluşturulması ve yaygınlaştırılması, sporun tabana yayılması faaliyetleri sırasında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki ortak çalışma alanlarının belirlenmesi ve yaşanan sorunların giderilmesine yönelik “ortak akla” ulaşılmasıdır.

ORTAK PAYDA
2. Çalıştayda her iki kurumun ortay paydasının; çocuklarımızı donanımlı, sağlam ve hayata karşı güçlü hale getirmek olduğu belirtilmiştir. Öte yandan ülke bayrağımızı uluslar arası platformlarda dalgalandıracak performans sporcularımızın yetişmesi de büyük önem arz etmektedir. Bu ülkü her iki kurumun da temel hedefidir.
3. Bu hedef doğrultusunda her iki kurum; “Ortak Akıl Çalıştayı”nda daha güzel çalışmanın yollarını aramış ve sorunlarını çözmek için ele ele kol kola vermiştir.
4. GSGM ve MEB’in ortak noktası; çocuklarımızın, gençlerimizin iyi bir eğitim ve spor kültürü almasıdır. Her iki kurum da, çalıştayın oturumları sırasında ulaştığımız “ortak akıl” ile alınan kararların, uygulama adımlarının takipçisi olacağı niyetini açık bir şekilde ortaya koymuştur.
5. Bu sonuç bildirgesinin, ortak akıl ile alınan kararların yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra her iki kurum arasında bir protokol ile sonuçlandırılması nihai hedefine ulaşmada önemli bir adım ve yol gösterici olarak ele alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
6. Çocuklarımızın hem okuyan hem de iyi spor yapan bireyler olması için hep birlikte yürümek adına attığımız adımların ilki olan bu çalıştayın; ruhunun ve mantığının bundan sonra atılacak adımlarda da korunması önemli görülmektedir.

ORTAK AKLIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
7. Çalışmalarda yukarıdaki amaçlara ulaşılabilmek için çalıştayın ilk gününde 3 ayrı salonda her iki kurumun İl Müdürlerinin katılımı ile illerde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri tartışılarak 8 başlık altında sınıflandırılmıştır. Bu alt başlıklar;
1. Tesislerin Ortak Kullanımı
2. Koordinasyon Eksikliğinin Giderilmesi
3. Sportif Faaliyetlere Öğrencilerin Katılımının Arttırılması
4. Okul Spor Kulüplerinin Yaygınlaştırılması
5. Okul Sporları Federasyonunun Geliştirilmesi
6. Görevlendirmelerde Yaşanan Sıkıntıların Aşılması
7. Ücretlendirmelerde Yaşanan Sıkıntıların Aşılması
8. Beden Eğitimi Dersi Müfredatının Güncelleştirilmesi ve Spor Kültürünün yaygınlaştırılması şeklindedir.

TESİSLERİN ORTAK KULLANIMI
8. Her iki kurumun sahip olduğu sportif tesis ve alanların ortak kullanımı ile yaşanan sıkıntıları aşabilmek, kurumların elindeki tesis stokunu verimli kullanabilmek, tesis yetersizliği nedeni ile ortaya çıkan sorunları ortadan kaldırabilmek için, her iki kurumun yetkililerinin yer aldığı bir komisyon oluşturulması sorunların çözümüne yönelik önemli bir adım olacağı fikri yaygın olarak dile getirilmiştir.Yapılan konuşma ve tartışmalarda kurulabilecek böyle bir komisyonun, illerdeki tesis stoku envanterini çıkarttıktan sonra yıl içi sportif faaliyetlerde tesislerin kullanımı ile ilgili tüm işlemleri yürütmekte yükümlü olabileceği vurgulanmıştır. Komisyonun oluşturulması ve tesislerin ortak kullanımını sağlamak için bir protokol hazırlanması da çözüm yönünde atılabilecek bir diğer önemli adım olacaktır.İllerdeki sportif tesis ve alan stoku şüphesiz ki sadece bu iki kuruma ait değildir. İllerde üniversiteler, belediyeler, polis kolejleri gibi kurumların da önemli bir tesis stoku bulunmaktadır. Bu tesis stokunun da söz konusu komisyonun kullanımına açılması konusunda faaliyetlerin yürütülmesi, sorunun aşılmasında kolaylıklar sağlayacaktır.
9. Sportif müsabakaları yürütürken karşılaşılan önemli sorunlardan bir tanesi de “nizami boyutlara sahip tesis”lerin yetersizliğidir. Çalıştayda, her iki kurum arasında ortak bir komisyon oluşturularak nizami boyutlarda olmayan ancak nizami boyutlara kavuşturulabilecek tesislerin tespit edilerek yeniden yapılandırılmasının sağlanmasının önemi vurgulanmıştır. Ayrıca antrenman sahaları dışındaki tesislerin nizami boyutlara kavuşturulması, sportif müsabaka takvimlerinin yürütülmesinde de rahatlama sağlayacaktır.İllerdeki üniversiteler, belediyeler polis okulları gibi kurumların elinde bulunan nizami olmayan sportif tesislerin de kurulması olası bu komisyon tarafından tespit edilerek, nizami hale getirilebilecek olanların yeniden yapılandırılmasının sağlanması ve bunun için lobicilik faaliyetleri yürütülmesi uygun olacaktır. Diğer ortak paydaşların da katılımı ile gelinecek noktada tüm Türkiye çapında tesis stoku ile birlikte spora katılım noktasında da artış sağlanacağı düşünülmektedir.
10. Standartdışı tesis yapımının önüne geçilebilmesi adına; MEB tarafından uygulanan “TİP PROJELER” de standartlara uyulmasının önemi vurgulanmıştır. Tip proje uygulaması illerin ihtiyaç duyduğu sportif tesislerin farklı branşlara uygun olmasını da güçleştirebilmektedir. Bölgelerin sportif önceliklerine göre okul spor tesisi ve alanının yapılması sporun gelişimine ve bölgesel politikalara önemli katkı sağlayacaktır.
11. İki kurumun tesis stoklarının illere göre dağılımı oldukça farklıdır. Genellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın tesis stokunun çok olduğu illerde GSGM’nin tesis stoku, GSGM’nin tesis stokunun çok olduğu illerde de MEB’in tesis stoku azdır.Her bir kurumun tesis yatırım kararlarının koordineli olarak alınması ve her bir kurumun yatırım yoğunluğunun farklı illerde odaklanması kaynakların etkin kullanımı açısından Ülke çıkarlarına uygun olacaktır. Bu sayede tüm ihtiyaç şiddetlerinin de daha fazla sayıda ilde giderilmesinin yararlılığı yapılan toplantılarda vurgulanmıştır. Tesislerin ortak kullanımından en yüksek seviyede verim elde edilebilmesi için iki kurumun sportif tesis yatırım kararlarını farklı illerde yoğunlaştırma politikası devam ettirilmelidir.
12. Tesislerin ortak kullanımında ortaya çıkan sorunlardan bir diğeri de sportif tesislerin amacı dışında kullanılmasıdır. Bazı illerde kimi zaman “Okul Aile Birlikleri”nce işletilen spor alanları öğrencilerin ve halkın kullanımına açılamamaktadır. Doğal olarak kar elde etme güdüsü ile davranan ve bu sayede okulunun kimi ihtiyaçlarını karşılayabilen okul aile birliklerinin sportif faaliyetlere öncelik tanıması, il spor faaliyetlerinin gerçekleşmesinde duyarlı davranması, bu konuda ortaklaşa faaliyetler yürütülmesi çalıştaydan çıkan önemli bir diğer öngörüdür.
13. Tesislerin ortak kullanımında ortaya çıkan önemli bir diğer sorun işletme giderleridir. Bu sorunun çözümü için illerde “İCRA KURULLARI/KONSEYLERİ”nin oluşturulması ve yetkilendirilmesinin sorunun çözümünde etkili olacağı vurgulanmıştır. Kaynakların doğru kullanımı ve verimlilik açısından (bakım, temizlik gibi) arka plandaki sorunların bu kurullarca ödeneklendirmesi bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Bu harcama kalemlerinin (idari giderler) İl Özel İdarelerince ödeneklendirilmesi için diyalog kurulması finansman ihtiyacının giderilmesinde önemli bir alternatif olacaktır.
14. Tesislerin ortak kullanımında ortaya çıkan sorunların en önemli nedenlerinden biri de illerdeki faaliyet programlarının yoğunluğu ve faaliyetlerin çakışmasıdır. İllerde bazen farklı kurumların benzer faaliyetleri yakın tarihlere denk düşmekte, bazen de faaliyet takvimleri çakışmaktadır. Faaliyetlerin belli aylarda yoğunlaşması, illerdeki tesis yetersizliği nedeni ile önemli bir sorun yaratmaktadır. Bu sorunun ortadan kaldırılabilmesi için illerdeki sportif faaliyetin tek elden yürütülebilmesi gerekli görünmektedir.Faaliyetlerin tek elden yürütülebilmesi için imzalanacak bir protokol çerçevesinde imkanlar araştırılarak iki kurum arasında ortak bir komisyon oluşturulması yararlı görünmektedir.Faaliyetlerin tek çatı altında düzenlenmesine yönelik adımlar atılırken illerdeki sportif faaliyet takviminin de bu ortak komisyon tarafından belirlenmesi sorunun çözümünde ortak aklın ulaştığı bir diğer alternatif politikadır. Faaliyetlerin ortak veya tek çatı altında yürütülmesine yönelik uygun zemin yaratılamasa bile, faaliyet takvimini illerde oluşturulacak bir komisyon tarafından belirlenmesinin uygun olacağı geniş kabul gören bir anlayış olmuştur. Bu komisyonda ilde sportif faaliyet düzenleyen tüm kurumların temsil edilmesi komisyonun etkinliğini de arttıracaktır. Bu yüzden GSGM ve MEB’in temsiliyetinin yanında, üniversiteler, yerel yönetimler, askeri okullar, polis okulları, SHÇEK vb. kurumların da temsil edilmesi yararlı olacaktır.

KOORDİNASYON EKSİKLİĞİNİN GİDERİLMESİ
15. İki kurum arasında koordinasyonun sağlanması ve uyumlu çalışmanın her zeminde geliştirilmesi, gerek Türk Spor Politikasının doğru bir şekilde belirlenmesine, gerekse eğitim ve öğretim faaliyeti içindeki gençlerin sosyal gelişimlerinin tamamlanmasına önemli bir katkı sağlayacaktır.

16. GSGM ile MEB arasında yaşanan sorunların önemli bir kısmı da koordinasyon zaafiyetlerinden kaynaklanmaktadır. İllerde her iki kurumun il müdürlerinin iyi niyetli ve sorumluluk bilinci içinde fedakar bir şekilde faaliyetlerini yürütmelerine rağmen bazı konularda imkansızlıklardan kaynaklanan koordinasyon zaafiyeti ve uyum eksiklikleri yaşanmaktadır.İki kurum arasındaki uyumlu çalışma ve koordinasyonun kişisel ilişkiler boyutundan kurtarılarak, sistematik hale getirilmesi illerde yürütülecek faaliyetlerin devamlılığı açısından önemli görünmektedir. İki kurum arasındaki koordinasyonun üst seviyelere çıkartılabilmesi için, kurumların ortak paydada buluşan faaliyetlerinin yürütülmesinde ‘İcra Kurulları’ oluşturulması önemli görünmektedir.
17. Her iki kurumun faaliyetlerinin bir kısmını yürütebilmesi için personel görevlendirmeleri, tesis kullanımı gibi konularda işbirliği yapmaları gerekmektedir. Faaliyetlerin zamanında ve sorunsuz yapılabilmesi için iki kurum arasındaki yazışmaların hızlandırılması ve bürokrasisinin azaltılması yararlı olacaktır.
18. İl Lig Heyeti’nin çalışmalarını sürdürürken İl Spor Temsilcisi ile yeterli uyum ve diyaloğun sağlanamaması, yaşanan iletişim bozukluğu ve koordinasyon eksikliğinin bir diğer nedeni gibi görünmektedir. Çalıştayda yaygın bir kabul gören çözüm önerilerinden biri de İl Lig Heyeti’nde GSGM’nin iki yetkili ile temsil edilmesinin uygun olduğu görülmektedir.
19. İl spor faaliyetlerinin ve takviminin iki kurum arasında oluşturulacak bir komisyon tarafından belirlenmesini, yaşanan veya yaşanabilecek işbirliği ve koordinasyon eksikliklerini de en aza indireceği algısı yüksektir.
20. Okullarda öğrenci taramalarının zamanında ve etkin yapılması, yetenekli sporcuların tespit ve takip edilmesi ve yönlendirilmesi, Türkiye’nin sporcu potansiyelinin etkin kullanmasının, uluslararası organizasyonlarda başarı elde edilmesinin de yolunu açacaktır. Bu yüzden bu türden faaliyetlerin düzenli olarak yürütülmesi önem arz etmektedir. İki kurum arasında, başarılı sporcu öğrencileri tarama, tespit ve takip edecek bir programın yapılması oldukça yararlı olacaktır.
21. İki kurumun gerek sportif faaliyet portföyü, gerekse katılımcı sporcu portföyü oldukça benzerdir. İki kurumun koordinasyonu artırmak ve faaliyetlerin zamanında duyurulmasını sağlamak üzere, ortak bir “elektronik portal” ve “veri tabanı” oluşturulması yararlı olacaktır.

ÖĞRENCİLERİN SPORTİF FAALİYETLERE KATILIMININ SAĞLANMASI
22. GSGM faaliyetlerinin önemli bir kısmı okul çağındaki gençlerle yürütülmektedir. Bu yüzden bu faaliyetlere öğrencilerin katılması oldukça önemlidir. Ayrıca spor kültürünün çocuk çağlarda oluştuğu, sportif eğilimlerin küçük yaşlarda belirginleştiği düşünülürse, MEB’e bağlı okullardaki öğrencilerin sportif faaliyetlere aktif katılımının sağlanması sporun yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesi açısından bir zorunluluktur. Her iki kurum da öğrencilerin yüksek oranda sportif faaliyetlere katılmasına yönelik özverili çalışmalarını sürdürmelidirler. Bunun yanında yeterli katılım henüz sağlanamamıştır. Öğrencilerin sportif faaliyetlere olan ilgisinin arttırabilmesi için etkin teşviklerin sağlanması gerekmektedir.
23. Öğrencilerin genelde sportif faaliyetlere, özelde ise GSGM faaliyetlerine katılımı konusunda yaşanan en büyük engel öğrencilerin yaşadığı “gelecek kaygısı”dır. Öğrencilerin geleceğini şekillendirirken geçmeleri gereken sınavların yoğunluğu ve rekabeti spora yönelmelerini engellemektedir. Öğrenci velileri, sporun belirli branşlarında yetenekli olsalar dahi çocuklarını sporla uğraşmaktan men edebilmektedirler. Öğrencilerin sınav yükünün azaltılması gerekliliği çalıştayda altı çizilen bir diğer konu olmuştur.
24. Öğrencilerin sınav yükünün azaltılması açıktır ki; geniş kapsamlı bir düzenlemeyi ve uzun dönemli bir planlamayı gerektirmektedir. Bu süre zarfında, yetenekli ve başarılı sporcu öğrencilerin desteklenmesi ve teşvik edilmesi için, ÖSS ve SBS gibi sınavlarda (özel olarak belirlenecek taban puanı geçmek kaydı ile) ek puan verilmesinin ve üniversiteye girişlerde ek kontenjan hakkı tanınmasının yararlı olacağı kararlaştırılmıştır.
25. Öğrencilerin sportif faaliyetlere katılımını engelleyen bir diğer unsur izinler konusunda yaşanmaktadır. Öğrencilerin okullarından izin alma prosedürünün uzun bir bürokratik işlemler bütününden oluşması, izin yazılarının gecikmesine neden olmaktadır. Çalıştayda bu konuda yasal düzenleme gerekliliği de ortaya çıkmıştır.
26. Öğrencilerin sportif faaliyetlere katılmasını engelleyen bir diğer unsur da bu faaliyetler sırasında öğrencinin eğitim-öğretim eksikliği yaşaması ve başarısızlık korkusudur. Kampların uzun olması, öğrencinin dönemsel eğitim faaliyetlerinden geri kalmasına neden olmaktadır. Öğrencinin eğitim eksikliğinin telafisi konusunda MEB’in belirli esneklikler sağlaması katılım konusunda yaşanan sıkıntıları oldukça hafifletecektir. Başarılı ve yetenekli sporcuların daha esnek bir programla eğitim eksikliklerinin giderilmesinin sağlanması sporun tabana yayılmasında önemli görünmektedir.
27. Sporda başarılı olan öğrencilerin burslarının artırılarak teşvik edilmesi, öğrencilerin spora ilgisininin artmasında önemli bir etmen olacaktır.

OKUL SPOR KULÜPLERİNİN YAYGINLAŞTIRILMASI
28. Okul spor kulüplerinin yaygınlık kazanması, sporun aktif ve etkin bir şekilde yürütülmesini ve okullarda yürütülen sportif faaliyetlerin daha anlamlı bir şekilde ihtisaslaşmasını sağlayacaktır.
29. Okul spor kulüplerinin kurulması ve faaliyetlerini anlamlı bir şekilde sürdürebilmesi için önemli bir finansal desteğe ihtiyaç duyulmaktadır. Bu desteğin sağlanabilmesi için GSGM’nin üzerine önemli bir görev düşmektedir. Malzeme ve teknik personel desteğinin branşlara göre geniş bir şekilde yapılması okul spor kulüplerinin yaygınlaşması ve talep görmesini de sağlayacaktır.
30. Okul spor kulüplerinin yayınlaşabilmesi için, okullar arası müsabakaların okul spor kulüpleri aracılığıyla yapılması önemli görünmektedir. Okullar arası spor müsabakalarının okul spor kulüplerinin katılımı ile yapılması, sportif faaliyetlerde okulların branşlaşmasını ve daha aktif bir şekilde katılmasını da kolaylaştıracaktır.
31. Beden eğitimi öğretmenlerinin ders yükünün ağır olması ve hepsinin antrenörlük belgesine sahip olmaması okul spor kulüplerinde görev almalarını da zorlaştırmaktadır. Daha çağdaş bir yönetim anlayışının yerleştirilebilmesi için de okul spor kulüplerinde “coch”luk (koçluk) sisteminin geliştirilmesi yararlı olacaktır. Bu sistemin yaygınlaştırılmasında GSGM’nin üzerine önemli görevler düşmektedir.
32. Okul spor kulüpleri arasında transferlerin kolaylaştırılması, kulüplerin yaygınlaşmasını ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Okul spor kulübünde lisanslanmış bir öğrencinin lisansı uzun bir süre devam etmektedir. Bunun önlenebilmesi için bunu düzenleyen mevzuatın gevşetilmesi veya transferlerin kolaylaştırılması yararlı olacaktır.
33. Lisanslarda yaşanan çok başlılığın bitirilmesi, Türkiye’nin sporcu stokunun belirlenmesi ve planlanması için yararlı olacaktır. Yapılan toplantılarda okul spor kulüplerinin lisanslarının GSGM tarafından verilmesinin bu türden bir çok başlılığı ortadan kaldırabileceği algısı yaygındır.
34. Okul spor kulüplerinden federasyonlarca alınan katkı paylarının kaldırılması, bu kulüplerin gelişmesi ve yaygınlaşabilmesi için önemli bir teşvik olacaktır. Bunun yanında okul spor kulüpleri için ödül yönetmeliğinin çıkartılması başarının teşvik edilmesi ve faaliyetlere katılmanın bir unsuru olarak ele alınmaktadır.

OKUL SPORLARI FEDERASYONUNUN ETKİNLEŞTİRİLMESİ
35. Okullarda sporun gelişmesini ve ülke geneline yayılmasını sağlamak; kısa, orta ve uzun vadeli stratejik plan ve programlar yapmak; bu konularda gereken karar ve tedbirleri almak, uygulamak ve uygulatmak, ulusal ve uluslararası karşılaşmalar ve ilgili faaliyetler ile kulüp liglerini, her türlü okul spor faaliyetlerini düzenlemek; bunlar için plan, program ve hazırlıkları yapmak, idari, mali ve hukuki yapılanmalarla ilgili temel esasları belirlemek; bunlarla ilgili karar ve tedbirleri almak ve uygulamak amacıyla kurulan Okul Sporları Federasyonunun gelişmesi ülke sporunun gelişim patikası için önemlidir. Her iki kurumun da okullarda gerçekleştircekleri faaliyetlerde faaliyet ortağı olarak okul sporları federasyonu ile işbirliği içinde olması yararlı olacaktır.
36. Okul Sporları Federasyonunun, MEB’in yürüttüğü sportif faaliyetlerde faaliyet ortağı olarak yer alabilmesi için (teşkilat yapısı, bütçe imkanları gibi) mevzuat yapısını uygun hale getirmesi gerekmektedir. Çalıştayda da görülmüştür ki; bu konuda her iki kurum, üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır ve isteklidir.

SPORTİF FAALİYETLERDE GÖREVLENDİRMELERİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ
37. GSGM ve MEB yürüttükleri sportif faaliyetlerde önemli oranda birbirlerinden personel yardımı almaktadır. Bunun yanında bu iki kurumun gerçekleştirdiği sportif faaliyetlerin özneleri olan sporcular iki kurumun da ortak sporcu portföyünü oluşturmaktadır. Dolayısı ile bu iki kurumun faaliyetlerinde sıklıkla karşılıklı ve yoğun bir şekilde personel görevlendirmesi yaşanmaktadır. Ancak 3289 sayılı kanunun 29. maddesinin yorumlanmasından kaynaklanan bazı sıkıntılar bulunmaktadır.Kanunun 29. maddesinde“Milletlerarası seviyede yurt içi ve yurt dışı spor müsabakaları ve bunların hazırlık çalışmalarına katılacak sporcu, hakem, antrenör, monitör, yöneticiler ve bu amaçla görevlendirilecek diğer görevliler, bağlı oldukları kurumlarınca organizasyonun devamı süresince izinli sayılırlar. Bunların özlük hakları kurumlarınca saklı tutulur. Öğrencilerin bu süreleri devamsızlık süresinin hesabında dikkate alınmaz.”denilmektedir. Metinde yer alan “izinli” ibaresinin yorumlanmasından ortaya çıkan sorunlar görevlendirmelerinin kimi zaman aksamasına neden olmaktadır. “izinli” ibaresinin yerine “görevli-izinli” ibaresinin yer alması ve kanunun gerekçesi ile birlikte ele alınması bu konuda yaşanan sorunları da bertaraf edebilecektir.
38. İki kurum arasında olan görevlendirmelerin bir ayağı da faaliyetler sırasında spor tesislerindeki personel görevlendirmeleridir. Personel görevlendirmelerinde yaşanan en yaygın problem, hangi kurumdan daha fazla görevlinin istihdam edileceği sorunudur. Çalıştay oturumlarında yapılan görüşmeler neticesinde spor faaliyetleri hangi kurumun tesisinde gerçekleştiriliyor ise personel görevlendirmelerinin ağırlıklı oranının o kurumdan yapılması fikri ön plana çıkmıştır.
39. Ayrıca Çalıştayda, bu tür görevlendirmelerde İcra Kurulunun yetkilendirilmesinin çalışmaları hızlandıracağı yaygın olarak kabul edilmiştir.


ÜCRETLENDİRME SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ
40. Çalıştayda öne çıkan konuların başında faaliyetlerde görevlendirilen personelin ödeneklerinin faaliyetleri takiben 30 gün içinde yapılmasının faaliyetlere katılımda artı değer sağlayacağı tartışmasız bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır.
41. İki kurum arasında uygulanan ücretlendirmelerin farklılıkları kurumlar arası diyaloglarda da sorunlara yol açmaktadır. Ücretlendirmelerde sağlanacak paralellik faaliyetlerde yaşanan motivasyon düşüklüklerinin de ortadan kaldırılması anlamına gelecektir. Her iki kurumun il müdürlerinin Çalıştayda dikkat çektikleri konulardan biri olan ücretlendirmelerdeki farkın ortadan kaldırılmasının bütünde spor politikasına kadar uzanan olumlu yansımaları olacaktır.
42. Beden Eğitimi Öğretmenlerinin GSGM faaliyetlerine katıldıklarında ek ders ücretlerinin kesilmesi çalıştayda dile getirilen “sahada yaşanan sorunlar”ın da başında gelmektedir. Bu konuda 3289 sayılı kanunun 29.maddesindeki “izinli” ibaresinin “görevli izinli” olarak değiştirilmesi bu sorunun çözüm önerisi olarak ortaya konmuştur.
43. Kurumlar arasındaki bir diğer ücretlendirme farkı “görevli ücretlendirmelerinde” yaşanmaktadır. Sahada yaşanan bu sorunun bertaraf edilmesi çalışanların memnuniyetinin artmasını da sağlayacaktır.
44. Spor Kültürünün topluma yayılmasını da amaçlayan Beden Eğitimi dersinin adının içeriğini de kavrayacak biçimde “Spor Kültürü” dersi olarak değiştirilmesi görüşü uygulanabilir bir görüş olarak benimsenmiştir.
45. Spor Kültürünün yaygınlaşması uzun dönemli spor politikalarının oluşturulabilmesi için mevcut Beden Eğitimi Ders saatlerinin yetersiz olduğu çalıştayda yapılan oturumlarda ortaya konulmuştur. AB komisyon raporlarında yer aldığı üzere her yıl 400 bini aşkın çocuk ‘obezite’ tehdidi altındadır. Bu durum da beden eğitimi ders saatlerinin artırılması gerekliliğinin altını çizmektedir. Dünyada da örnekleri olmakla beraber ve uygulama güçlükleri bilinmekle beraber temel eğitim okullarında bir yarım günün “Spor ve Kültürel Etkinlikler”e ayrılması uzun soluklu bir spor politikasında MEB ile GSGM’nin koordinasyonunda varılması gereken bir hedef olarak görülmelidir ve Beden Eğitimi Ders saatlerinin mevcut halinden (1 saat) hareketle revize edilerek zorunlu Beden Eğitimi Ders saatlerinin artırılması spor kültürünün tabana yayılmasını sağlamak adına yararlı olacaktır.
46. Spor Kültürünün bir yaşam biçimi olarak kavratılabilmesi adına ülke spor politikasının okul öncesini de kavrayacak biçimde oluşturulması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Hem performans sporcuları yetiştirmek noktasında, hem de sporu tabana yaymada atılacak bu adım spor politikasında uzun soluklu ve olumlu etkiler getirecektir. Tam da bu nedenle özel bir müfredatla okul öncesi ve ilköğretim 1, 2 ve 3. sınıflarda da beden eğitimi derslerinin beden eğitimi öğretmenleri tarafından verilmesi, küçük yaşta spor kültürünün aşılanması ve olası performans sporcularının daha çocuk yaşlarda kendini gösterebilmesi adına önemlidir.
47. Ülkedeki insan kaynaklarının doğru ve efektif biçimde kullanımı adına üniversitelerin “Antrenörlük” ve “Spor Yöneticiliği” bölümü mezunlarının da Beden Eğitimi Öğretmeni olarak atanabilmesi önemli görünmektedir. Bu konu ile ilgili iki kurumun ortaklaşa faaliyet yürütmesinin yararları tartışmasızdır. Çalıştayda çıkan sonuçlar bir kez daha altını çizmektedir ki; kurumlarda ve okul kulüplerinde spor yöneticileri istihdamı spor politikasının oluşturulması adına önemli bir adım olacaktır.
48. Öte yandan Beden Eğitim Öğretmenlerinin en az bir branşta hakemlik ve/veya antrenörlük eğitimi almasının teşviki çalıştayda çıkan ortak görüşlerdendir. 3289 sayılı kanunun 29.maddesinin tadil edilmesi ve “izinli” ibaresinin “görevli izinli” olarak değiştirilmesi bu konularda yaşanan sorunları da bertaraf edecektir. Ülkenin mevcut eğitimli, ihtisaslaşmış bu insan kaynaklarının spor camiasına farklı bir kulvarda da kazandırılması spor politikasının da tabana yayılmasını doğal bir süreç olarak getirecektir.
49. Beden Eğitimi Öğretmenlerinin spor kültürünü aşılamadaki rolleri ön plana çıkarılmalı, “Antrenörlük” ve “Koçluk” sistemleri getirilerek uluslar arası uygulamalarla paralellik sağlanmalıdır. Bu paralellik ulusal ve uluslar arası platformlarda performans sporcularının artışını da tetikleyecektir. Çalıştayda çıkan ortak kanaat koçluk ve antrenörlük sisteminin (örneğin; yaz okullarının uygulamasında yaşanan başarı gibi) yüksek ve sürdürülebilir başarı düzeyi getireceğidir.
50. Ülkenin Spor Politikasının doğru zemine oturtularak oluşturulması bir zorunluluktur. Çalıştayda üzerinde durulan önemli sorunlardan biri de Spor Liselerinin durumudur. Spor Liselerinin müfredatları gözden geçirilmelidir. Bölgesel ihtisaslaşma sağlanmalıdır. Çalıştayda altı çizilen bu durum spor kültürünün artışını da sağlayacaktır.
Remzi KAYA Yunus AKGÜL
Milli Eğitim Bakanlığı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü
Müsteşar Yardımcısı Genel Müdür

Tüm hakları Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu'na aittir.