Bakan Kılıç Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Konuştu

Bakan Kılıç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine dair Kanunda değişiklik yapılması hakkında Kanun Teklifi’nin parlamentoda temsil edilen 4 partinin ortak imzası ile TBMM’ye kanun teklifi olarak sunulduğunu, hükümet tasarısı olmadığını söyledi.

25 Kasım 2011, Cum

Anasayfa / Haberler / Spor Haberleri

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kazakistan Cumhuriyeti Spor ve Turizm Bakanı Temirhan Miyanaydaroviç’i makamında kabul etti. Kazakistan Spor ve Turizm Bakanı Miyanaydaroviç Bakan Kılıç’ı ülkesine davet etti ve Türk antrenörlerin ülkesinde görev almasını istedi. İki ülke arasında ortak spor organizasyonların yapılması konusunda ise mutabakat sağlandı.
Kabul sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine dair kanunda Değişiklik yapılması hakkında Kanun Teklifi’nin kabul edilmesinden sonra Türkiye’de hiç kimsenin bilerek ve isteyerek şikeye bulaşamayacağını dile getirdi. Bakan Suat Kılıç, bundan sonraki süreçte spor ailesinin birlikte hareket etmesi gerektiğine işaret etti.

Bir gazetecinin yasada değişiklik yapılmasına neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin sorusu üzerine Bakan Kılıç, yasanın 23. Dönem Parlamentosunda gündeme geldiğini, bu esnada Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve kendisinin yasanın aceleye getirildiğini ve uluslararası normları içermediğine yönelik itirazlarının olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
“Bu yasanın 12 Haziran seçimlerinden önce çıkarılmamasını, seçim sonrasına bırakılarak, uluslar arası normları da içerecek bir araştırma sonunda yasalaştırılmasını savunduk. Biz savunmayı yaparken, gündemde ne şike soruşturması vardı, ne de bazı başkanlar ve kulüp yöneticileri gözaltına alınmıştı. Yasadaki cezaların çok yüksek olduğunu, UEFA normlarına uygun olmadığını hukukçular da siyasetçiler de kabul ettiği için bu değişiklik yapılıyor. Buna ilaveten yeni düzenlemede verilecek cezaların para çevrilemeyeceğine dair açık hükümler var. Şike suçundan hüküm giyen kişilerin bir daha kulüp yöneticisi olamayacağına dair maddeler yer alıyor. Hem ağlarım hem giderim mantığı ile teklifi eleştirenler var. Oy kaygısı ile yapılan bu eleştiriler son derece yanlış, kimse spor üzerinden siyaset yapmaya çalışmasın. Oy kapmaya çalışmasın. Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine dair Yasası’nın kimseye kazandıracağı oy yoktur. Bu yasa sonrasında şike ve teşvik sporun gündeminde olmayacaktır.”
Bundan sonraki süreçte futbol seyircisinin futboldan soğutulmaması uyarısında bulunan Bakan Kılıç, 4 partinin uzlaşma sağlaması ile yeniden yapılandırılan sporda şiddet ve teşvik yasasının eleştirenlere de yanıt verdi : “Bu yasada yapılan değişiklikleri bir kulüp başkanının kurtarma çabası olarak görülmesi yanlış. Kişiye özgü kanun çıkarılmaz. Kişiye özgü kanun çıkarıldığını iddia etmek hem yanlış, hem ayıplı bir yaklaşımdır. Ben Aziz YILDIRIM’la ne tanışıklığım var, ne karşılaşmışlığım. Türk sporu temizlenecekse bunu tek başına Gençlik ve Spor Bakanlığı veya Futbol Federasyonu değil tüm spor camiasının birlikte başarması gerekir. Herkesin buna katkı vermesi gerekir. Dışarıdan gazel okumayla olmaz. Herkesi bu sürece katkı vermeye davet ediyorum” çağrısında bulundu.

Yasanın TBMM’de kabul edilmesinden kısa bir süre sonra yeniden değiştirilip, değiştirilmeyeceğine dair bir soruya da Bakan KILIÇ şu yanıtı verdi :
“Yeni bir değişiklik olmayacak. Umarım bu yasa futbolda yeni bir dönemin başlangıcı olur. Önümüzdeki dönemlerde bir daha değişiklik olmaz. Siyasetçiler, hukukçular ile yapılan titiz çalışma sonrasında yasa değişikliği TBMM Genel kurulunda kabul edilecek gibi görünüyor. Bu yasa Adalet Komisyonunda 9 ay bekledi. Kimse yasaya itiraz etmedi. İtiraz bir yana değişiklik yönünde tek bir öneri verilmedi. Şimdi bu yasayı eleştirenler o dönemde fikir beyanında bulunmadı. Bir haftadır da parlamento gündeminde olmasına rağmen şu ana kadar yeni hiçbir öneri gelmiş görünmüyor. Bir daha bu yasa ile ilgili değişikliğin sözkonusu olmayacaktır. Eğer olursa kamu oyunda güven zaafı oluşabilir.”
Bakan KILIÇ dört büyük takımın derbi maçlarına taraftar götürmemesini ilişkin kararını nasıl karşıladığına dair bir soruya şöyle yanıt verdi :
“Derbiye taraftar götürülmemesine ruhen ve vicdanen karşıyım. İl Güvenlik Kurullarının derbi maçlarına taraftar götürülmemesine devlet adına razı olamam. Bunu daha önce de ifade ettim. Devletin polisi, güvenlik birimleri var. Her türlü önlemi alabilecek güçtedir. Kimse devleti ve güvenlik birimlerini acz içinde göstermesin. Ama bu son karar İl Güvenlik Kurulları tarafından değil, dört büyük kulübün başkanları ve Futbol Federasyonu’nun bilgisi dahilinde alındı. Kulüp başkanları maçlarda çıkabilecek olayları dikkate alarak ceza almama kaygısıyla bu kararı almışlarsa ona da saygı duyarım. Taraftarlarına da kendilerini izah edeceklerdir.”
Türk sporunun ve sporcusunun başarılı olması için yeniden bir yapılandırma içine girdiklerini hatırlatan Bakan KILIÇ, “74 milyonluk bir ülkeyiz. Bu ülkenin lisanslı sporcu sayısı yeterli değil. Nüfusumuza oranla sporcu sayımız yok. Nüfusu bizim yüzde birimiz olan ülkelerin bile sportif başarıları bizden fazla. Olimpiyat kotalarımız yeterli değil. Benim geceleri uykularım kaçıyor. Bu durum Gençlik ve Spor Bakanı’nın tek başına üstesinden gelebileceği bir durum değil. Herkesi taşın altına elini koymaya davet ediyorum. Uzaktan gazel okumaktan vazgeçip herkesi bu konularda düşünmeye ve proje üretmeye çağırıyorum” şeklinde konuştu.

Tüm hakları Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu'na aittir.